Ara:

Sifonik Sistem Nedir? Sifonik Süzgeç Nasıl Çalışır?

Sifonik Sistem Nedir? Sifonik Süzgeç Nasıl Çalışır?

Sifonik Sistem Nedir?

Sifonik sistem çatılarda bulunan vakumlu yağmur drenaj sistemidir. Geçmişte yağmur drenaj sistemi olarak sadece geleneksel sistem kullanılmaktaydı. Geleneksel sistemde yağmur sularının doğal akışın hava ile yer değiştirerek borular içerisinden akması ve yatay hatlara zorunlu verilen 2-3 derece eğim çalışmaktadır. Bu sistemde boru içerisinde su ve hava birlikte çalıştığından dolayı boru tam kapasite su ile dolu olarak çalışamaz.

Daha fazla oku

Yangın Söndürme Tesisatı Tasarımı

Yangın Söndürme Tesisatı Temelleri

Yangın söndürme tesisatları, yapılarda oluşabilecek ve çok büyük tehlikelere yol açabilecek yangın afeti sırasında yangını söndürmek veya söndürülmesine yardımcı olmak amacıyla kullanılmaktadır. Yanma olayının temel bileşenleri olan yanıcı madde, oksijen ve ısı enerjisinin bir araya gelmesinin engellenmesi yangın tesisatlarının temel prensibidir.

Daha fazla oku

Hava Soğutmalı ve Su Soğutmalı Chiller

Chiller Nedir?

Chiller en basit tanımı ile tesisatta devir daim edilen suyun soğutulmasını sağlayan yüksek kapasiteli soğutma sistemidir.

Öncelikle chillerin çalışma prensibi bildiğimiz soğutma çevriminden farklı değildir Diğer soğutma sistemlerinden farkı soğutulan maddenin su olmasıdır Kullanım alanlarına göre farklı tiplerde olmaktadırlar.

Daha fazla oku

Yüksek Yapılarda Sıhhi Tesisat

1- Soğuk ve sıcak kullanma suyu sistemleri arasında basınç dengelenmelidir. Aksi halde bataryalarda önemli basınç farklılıkları oluşur ve her iki  sistem arasında çapraz akışa veya sıcak su ile soğuk suyun birbirine karışmasına neden olabilir.

2- Yüksek yapılarda montaj malzemeleri önem taşır. Destek ve tespit sistemleri her türlü genleşme , titreşim vs. gibi dinamik ve büyük yükseklik nedeniyle oluşan statik yükleri karşılayacak kapasitede olmalıdır. Örneğin 100 m uzunlukta su dolu 6 ” çapında bir boru, yaklaşık 3,5 ton  ağırlıktadır. Dübeller, kelepçeler vs. buna göre seçilmelidir.

3- Borulardaki hızlar 2 m/s’nin altında olmaldır. Borulardaki hızlar 3m/s değerini geçerse aşırı ses oluşur.

4- Basıncın fazla olması borulardaki hızın artmasına neden olur. Sonuçta ses , işletme problemleri, bakım ve tamir giderleri artar. Aşırı basınç ve hızın

doğurduğu sorunlar :

* Ses ,

* Aşırı su sarfiyatı ,

* Vana yataklarında arıza ,

* Aşırı basınçlı suyun çarpma etkisi ile kullanımda yarattığı rahatsızlık,

* Sistem ve ekipmanlarda ömür azalması ,

* Borularda aşırı aşınma ,

* Su darbesi riski, bunun yarattığı tahribat ,

* Yüksek basınca dayanıklı ekipmanının yüksek maliyeti .

* Proje hesaplarında kullanılacak akma basıncı değeri armatür imalatçısından alınmalıdır.

Klimada Hangi Faktör Önemlidir ?

Isıtma

Soğutma

Havalandırma

Isıtma , soğutma ve havalandırma fonksiyonlarının çok iyi olması , toplam konforu belirler. Bu nedenle her üç fonksiyonu da en iyi şekilde sağlamak zorundadır ve bu koşuldaki ekonomiden bahsedilebilir. Sıcak hava üfleyerek ısıtma yapmak , konfor ve enerji açısından kötü bir  fikirdir. Isıtma ihtiyacı her zaman statik ısıtma (radyatör) vb. ile yapılmalıdır. Daha konforlu ve daha ekonomik işletme sağlanır.

a-) Havalandırma ihtiyacı için gerekli hava (veya taze hava iç karışımı) :

  • Tavandan üflenmeli,
  • Üfleme havası sıcaklığı (yaz-kış )oda sıcaklığının altında olmalıdır.

b-) Karışım havalı sistemlerde statik ısıtma yapılması halinde (VAV ve hava kanallı split sistemler ) , ofis ve konutlarda taze hava dönüş havası

karışımını genellikle hiç ısıtmadan tavan seviyesinden üflemek genellikle yeterlidir ve ısıtma mevsimindeki en ekonomik ısı geri kazanımı sağlar.

c-) Isıtma merkezinden yaşam mahallerine sıcak suyu pompalamak için harcanan elektrik enerjisi; ısıtma merkezindeki bir klima santralından aynı  yaşam mahaline sıcak hava göndermek için gerekli elektrik enerjisinden çok daha düşüktür.

d-) Aynı hacim içindeki statik ısıtıcılar (radyatör vb.) elektrik tüketmez. Oysa bunların yerine fanlı tip ısıtıcılar kullanıldığında  serpantinde ısınan havayı odaya aktarmak için sürekli elektrik tüketilir.

e-) Statik ısıtıcılar , cam altına monte edildiğinde daha yaygın oldukları için için daha homojen ısıtma yaparlar. Ancak fanlı ısıtıcılarda fabrika , depo  vb. büyük hacimler için daha uygundur.

f -) Statik ısıtıcılarda mekanik aksam (fan ,motor vb.) olmadığı için :

Sessizdir.

Servis , bakım gerekmez.

Yedek parça (fan -motor, hava filtresi vb.)ihtiyacı oluşmaz.

g-) Statik ısıtıcılar kullanıldığında filtre temizliği vb. nedenlerle yaşam mahallerine teknisyenlerin girmesi ihtiyacı oluşmaz.

Kullanma Sıcak Suyu Tesisatında Ekonomi

Su ısıtma önemli bir enerji tüketim kalemidir. Kullanma suyu ısıtma sistemi yıl boyunca genellikle sürekli çalışır ve sürekli enerji tüketir. Kullanma sıcak su tüketiminin azalması aynı zamanda ısıtma enerjisinden tasarruf anlamına da gelir.

Sıcak su tesisatındaki verimsizlikler;

* Kazanlardan (seçilen kazan tipi ve yıllık kullanma verimi ),

* Boylerden ,

* Dağıtım ve sirkülasyon boru tesisatından,

* Boylerdeki su sıcaklığının yüksek seçilmesinden ,

* Hidrofor sisteminin basıncının yüksek seçilmesinden ,

* Musluk ve batarya tiplerinden kaynaklanabilir.

a -) Konutlarda sıcak su ısıtması için gerekli ısı , yıllık ısıtma ihtiyacının % 10 ile % 20 ‘si arasında bir oran oluşturur. Binalarda ısı yalıtımı, otomasyon vb. önlemlerle , ısı kayıpları ve bina ısıtma ihtiyacı azaltılınca kullanma sıcak suyunun yıllık enerji ihtiyacı içindeki payı(oranı)daha yükselmiştir. Önlem alınmazsa bazı binalarda iki katından daha yüksek bir orana ulaşır.

b -) Büyük ticari binalarda kullanma kullanma sıcak suyunu ısıtmak için gerekli ısı, yıllık enerji tüketimin %4 ‘ü mertebelerinde olabilir.

c -) Otellerde ise bu değer, yıllık ısıtma ihtiyacının % 20-35’i (ısı yalıtımı ve coğrafi bölgelere göre değişken ) oranındadır.

KAPALI YÜZME HAVUZLARINDA HAVALANDIRMA VE NEM ALMA SİSTEMLERİ

  1. GİRİŞ

Eski tarihlerinden günümüze kadar her çağda insanlar hem bir dinlenme aracı hem de eğlence aracı olarak her zaman havuzları kullanmışlardır. Bazı medeniyetlerde havuzlar sağlık amaçlı olarak kullanılmış ve halen kullanılmaya devam etmektedir. Eski yunanlarda havuzlar tuğla ve taşlarla yapılmış, sıcak su ilave edilerek kullanılmıştır.

Günümüzde hem mimari gelişim ve inşai sistemler hem de gelişen teknoloji ile havuzların daha sağlıklı, dayanıklı ve konforlu kullanımı sağlanmıştır. Havuz alanlarının mimari olarak farklı tasarımları kullanıcılara hem görsel bir zevk yaşatmakta hem de gelişen cephe sistemleri ile havuz yönlerinden azami fayda sağlanmaktadır. Mekanik sistemlerde otomasyon, havuz suyu arıtması, nem alma santralleri ve yerden ısıtma sistemlerinin kullanımı bu konfor ve faydaları arttırmış 4 mevsim 24 saat konforla kullanılabilen havuz alanları oluşturulmuştur.

2 HAVUZLARDA NEM ALMA SİSTEMLERİ NEDEN KULLANILMALIDIR?

Binanın ve eşyaların korunmasını sağlayarak; duvar çeperlerinde ve duvar içlerinde yoğuşma oluşumunun engellenmesi

Havanın temizliğinin, sıcaklığının ve neminin kontrolünü sağlayarak, uygun hava dağılımında konforun arttırılmasıdır.

Havada bulunan direk ve dolaylı kirleticilerin etkisinin azaltılması

3 HAVUZLARIN İNŞAASINDA DİKKAT EDİLEN HUSUSLAR

Havuz tarafı güney izleyici veya makine dairesi kuzey tarafında olmalıdır.Havuzun uzun kenarı pencereli tarafta olmalı ve güneye bakmalıdır. Binanın ısı kazançları bahar ve yaz aylarında düşük kış aylarında yüksek olmalıdır.

4 HAVUZ NEM ALMA İKLİMLENDİRMESİ

Kapalı yüzme havuzlarında, havuzda suyun soğumasının ve buna bağlı olarak havuz mahalinin soğumasının en önemli nedeni, havuz suyunun buharlaşmasıdır. Bu sudaki ısı kaybının %95’ine denk gelir. Kapalı yüzme havuzlarında dış ortam iklim koşullarına bağlı olmaksızın yılın önemli bir bölümünde su ve mahal ısıtması gereksinimi vardır.

Kapalı yüzme havuzlarında kullanılan havuz kimyasalları ve kabul edilebilir iç hava kalitesi nedeni ile havuz havasının değiştirilerek temizlenmesi gerekir. Havuz nem alma santralleri; bir otomasyon sistemine bağlı olarak iç hava kalitesine göre oransal olarak taze hava verir. Bu taze hava ile direk ve dolaylı kirleticilerin etkisi azaltılarak havuz mahallînde bulunan havanın içerisindeki su kimyasallarının belli oranda temizlenmesi sağlanır.

Havuzda bulunan aşırı nem binada yoğuşma yaparak zararlara neden olmaktadır. (sıvalarda dökülme, mobilyalarda şişme, metal ekipmanlarda paslanma vb.) Bağıl nemin yüksek olması hissedilen hava sıcaklığını arttırarak kullanıcıların konfor şartlarının bozulmasına, baskıcı ve rahatsız edici bir havaya, nefes darlığına ve havuz kullanım sürelerinin kısalmasına neden olur. Ayrıca havuz mahali ile bağlantılı mahallerde (duşlar, tuvaletler, soyunma odaları) oluşan aşırı sıcaklık ve nem farkları kullanıcıların sağlığının bozulmasına neden olur.  Ayrıca ısıtılan sudaki aşırı buharlaşma yüksek oranda ısı ve su kaybına neden olarak, maddi bir yük de getirir.

TABLO- HAVUZDA MAHAL SICAKLIKLARI
TABLO- HAVUZDA MAHAL SICAKLIKLARI

Havuzlarda su sıcaklığı 24- 28 °C, ortam sıcaklığı ise havuz su sıcaklığının 2-3 °C üzerinde olmalıdır. Genellikle havuz suyu sıcaklıkları 26-27 °C, mahal sıcaklıkları ise 28 °C olarak ayarlanır. Bu sıcaklıklarda mahalde istenilen bağıl nem %50-60 arasında olmalıdır. Yüksek bağıl nem deride yapışma hissine ve zor nefes almaya yol açarken, düşük bağıl nem ise deride hızlı buharlaşmaya ve dolayısıyla üşümeye sebep olur.

TABLO- HAVA SICAKLIĞI- BAĞIL NEM ETKİSİ İLE HİSSEDİLEN SICAKLIĞIN BELİRLENMESİ

Havuz havalandırmasında su buharı atımı en yaygın kullanılan havalandırma şeklidir. Su buharının dışarı atımında hava içerisinde önemli miktarda enerji mevcuttur. Bu atılan enerji mahal içi ısıtmasında ya da havuz suyu ısıtmasında kullanılabilir. Havuz havalandırmasında, havuz alanındaki nemin atımı sırasında, nemli havadaki gizli ısının duyulur ısıya dönüştürülerek geri kazanılması en ideal çözümdür.

            Isı geri kazanımlı havuz nem alma santralleri otomasyon sistemleri ile iç/ dış hava sıcaklıklarına, nem oranlarına bağlı olarak aşağıda gösterilen farklı modlarda çalışır ve ideal bir kullanım için, havuz mahalini belli bir nem ve sıcaklıkta tutmayı hedefler.

Bu otomasyon modları sayesinde havuz nem alma santralleri iç havanın ve dış havanın sıcaklığına ve nemine bağlı olarak, iç hava kalitesini otomatik olarak ayarlar, ısı geri kazanımı sayesinde kullanıcıya konforlu ve işletme maliyeti düşük bir çözüm sunmaktadır.

            Havuz havalandırma sistemlerinde sistemin dizaynında en önemli unsurlardan birisi de üfleme ve emiş kanallarındaki hava hızları, mahaldeki kanal dizaynına bağlı olarak homojen bir dağılımın sağlanması,  nemin uygun yerden toplanması, üfleme havasının uygun yerden dağıtımı ve kanallardaki görselliktir.

Havuz nem alma cihazından çıkan kuru hava havuz ortamına yollanır. Üfleme havası havuz ortamına aşağıdan veya yukarıdan dağıtılabilir. Besleme havası yoğuşmanın çok fazla olduğu alanlar (pencereler, dış duvarlar, metal karkas yapı, kuytu yüksek tepe aydınlatmaları  v.b.) üzerinden dağıtılmış olmalıdır. Üfleme havası pencere v.b. gibi yoğuşma yapan yüzeylere ve odanın merkezine yönlendirilir.  Üfleme havası kanalları direnci düşük ve kanallar az ses yapacak dizaynda olmalıdır.Üsten üfleme seçilmesi durumunda difüzörlerin atış mesafeleri havuz kenarına ulaşabilecek durumda olmalıdır.

Üfleme kanallarındaki önerilen hava hızları

  • Kanallarda 5m/s
  • Difüzörlerde 1,5~2,5 m/s olmalıdır.

Bu gürültüyü önlemek için gereklidir.

Ayrıca çoklu üfleme uygulamalarında ana kanal – tali kanal (kılçık modeli) uygulaması yapılması önerilir. İyi bir havuz odasında üfleme havası difüzörleri ile dönüş havasının menfezlerinin konumlandırılması çapraz yapılmalıdır. Dönüş havası menfezinden hemen önce dirsek ile dönüş yapılmamalıdır. Dönüş kanalında yoğuşma ihtimali varsa bunla ilgili önlemler alınmalıdır. Kanal dirsek ve geçişleri sürtünme dirençlerini minimumda tutacak şekilde yapılmalıdır. Üfleme ve emiş kanallarında izolasyondan önce tüm ek yerlerinin sızdırmazlık kontrolleri yapılmış olmalıdır. İzolasyonda tercihen kauçuk izolasyon malzemeleri kullanılmalıdır. Yalıtım ek yerleri sızdırmaz şekilde sarılmış olmalı veya mastik ile doldurulmalıdır. Ön izoleli kanal kullanılması (iç mahal) durumunda tüm ek yerleri ilk işletmeye almadan önce dikkatlice kapatılmalıdır. Kanallar olabildiğince düz olarak dizayn edilmelidir. Zorunlu hallerde SMACNA’nın önerdiği geçişler ve dirseklerden az dirençli olanlar kullanılmalıdır.  Kanaldaki ses ve titreşimleri azaltmak için kanal birleşimlerinde esnek kanal bağlantıları kullanılmalıdır.

Üfleme menfezleri ile emiş menfezleri arasında kısa devre olmaması için konumlandırmaya ve aradaki mesafeye dikkat etmek gerekir. Kısa devreler sistemin etkinliğini azaltır.Nem ve sıcaklık kontrolünü bozar. Dönüş kanal ve menfezleri uygun yüksekliği yerleştirilerek bu durum önlenmelidir. Bu durum mahaldeki kloraminleri azaltan bir durum olmamasına rağmen havuz odası tasarımcıları tarafından tercih edilmektedir. Alttan üfleme durumunda da üfleme havası difüzörleri ve kanalları tüm duvarları yalayacak şekilde dizayn edilmelidir.  Üfleme havası havuz kenarındaki yüzücülerin üzerine direkt gelecek şekilde yönlendirilmemelidir. Seyirciye doğru yönlendirme yapılabilir. Dış ortamda bulunan Havuz nem alma cihazının dış hava girişi ve egzoz havası atışına yağmur koruması yapılmalıdır. Dış hava girişi ve egzoz çıkışların bulunduğu yerlere yapancı cisimlerin cihaza girişini önleyecek kafesler  (ızgaralar) konmalıdır.

Havuz klimasınından soyunma odalarına, makine odalarına ve başka ortamlara üfleme havası ve dönüş havası bağlantısı yapılmamalıdır. Odanın içinde korozyon olabilir. İlave ortam ısıtıcısı, sıcak sulu, elektrikli , doğal gazlı olarak kanala monte edilebilir. Kullanılan ısıtıcılar havuz ortamlarında (korozif ortam) kullanılmak üzere tasarlanmış olmalıdır. Kapalı havuz odaları bir miktar negatif basınç altında tutulmalıdır. Bu durum korozif ortamın ve kokunun diğer ortamlara dağılmaması içindir. Bu durum için egzoz havası debisi taze hava debisinden %5~10 daha yüksek olmalıdır. Kanal malzemesi olarak kumaş, alüminyum, PVC ve galvaniz sac olabilir. Kuru hava havuza geri besleniyor olsa bile ön izoleli kanal veya benzer malzeme kullanılmamalıdır.

Havuz nem alma sistemi sıcaklığı havuz odası çiğ noktası sıcaklığından düşük ise kanallarda izolasyon, yoğuşma suyu toplama ve drenaj gerekebilir. Havuz odasındaki yüksek çiğ noktası nedeni ile havuz odası ile diğer iç ve dış mekânlar arası sürekli bir buhar bariyeri gereklidir. Buhar bariyerlerinin sonradan yapılması büyük maliyet ve hasarlara yol açabilir bu nedenle tasarım ve uygulama aşamasında dikkate alınmalıdır. Pencere ve dış kapılardaki yoğuşmayı en aza indirebilmek için yeterli termal izolasyonlu seçimler yapılmalıdır. Kapı ve pencerelerin sızdırmazlıkları iyi düzeyde olmalıdır. Hava kaçakları en az olmalıdır.

SULU YERDEN ISITMA SİSTEMİ

Binalarda yerden ısıtma sistemi son dönemde artan bir eğilimle birlikte sıklıkla kullanılmaktadır. Doğru biçimde uygulanan bir yerden ısıtma sistemi kullanıcıya yüksek konfor ve tasarruf sağlar. Konut, ofis, cami, spor salonu, hamam, kapalı yüzme havuzu gibi birçok alanda uygulama yapılabilen bu sistem özellikle yüksek hacimlerde konfor sağlayan bir sistemdir.

Yerden ısıtma sisteminin sıcak su kaynağı bir kazan, kombi, ısı pompası vb. olabilir. Bu Kaynaklardan itibaren yerden ısıtma kolektörlerini besleyecek olan kolon hatları kapasite ve su debisine uygun çaplarda çekilmelidir. Kolon hattı ile kolektöre gelen su bu noktadan zemine dağılarak ortamı ısıtmak üzere zemin altında dolaşır.

Yerden ısıtma sistemi ile ısıtılan bir hacimde ısınan hava bütün zeminden homojen olarak yükselir ve sıcaklık yerden tavana doğru azalır. Radyatörlü bir sistemde ise sıcaklık tavanda yüksektir. Bu nedenle yüksek tavanlı hacimlerde yerden ısıtma sistemi büyük avantaj sağlar. Ayrıca İnsanların kullanım alanında (yerden 0-2 mt) yerden ısıtma sistemi daha konforlu bir ısı dağılımı sağlar.

Statik ısıtma sistemlerinde ortamda ısı kaybının yüksek olduğu bölgelerin ısıtılması çok önemlidir. Örnek olarak bazı yapılarda tercih edilen fransız balkon ve pencereler, radyatörlerin diğer duvarlara konulmasını gerektirmektedir. Böyle durumlarda yerden ısıtma sistemi homojen ısı dağılımı açısından yine avantajlı konumdadır. Ayrıca yerden ısıtma sisteminde radyatör gibi görüntü kirliliği ve alan kaybı meydana gelmez.

Yerden ısıtma sisteminde su rejimi diğer sistemlere göre daha düşük sıcaklıktadır. Yüksek sıcaklıktaki rejimde hem hızlı hava hareketi ile toz kalkmasına hem de yüksek zemin sıcaklığı ile birlikte sağlık sorunlarına yol açabileceği için en fazla 50-55 C sıcaklık ile çalıştırılmalıdır. Bu durum ayrıca, günümüzde çok sık kullanılan yoğuşmalı cihazlarda maksimum verim alınmasını da sağlar.

Yerden ısıtma sistemi uygulamaları son derece pratiktir. Zemin üzerine modülasyon kanallı izolasyon plakası uygulanır ve oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu, ısı ihtiyacı doğrultusunda yapılan hesaba göre ve uygun aralıklarda (modülasyon aralığı) döşenir. Isı kaybı yüksek olan pencere, kapı vb. bölgelerde daha sık modülasyon aralığında boru döşenmelidir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Sistemde dolaşan su ve debisi yüksek olduğu için sirkülasyon pompası seçimine dikkat edilmelidir.

Sistem zemine gömülü olduğu için, uygulama yapılırken zemin altında kalan borularda ek parçası (fitting) kullanılmamalıdır.

Mimari planlama yapılırken, sistemin zeminde 8-10 cm yükseklik ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

Sistemin ilk çalıştırılma sırasında geç rejime girer.

Soğutmada İç Sıcaklığı Artırmanın Etkisi Ve Öneriler

Klima sistemlerinin hemen hepsi, etkin bir otomatik kontrol sistemine sahiptir. Dolayısıyla iç sıcaklıklarını, istenilen bir değerde veya bu bir değerde veya bu değerin etrafında bir aralıkta sabit tutabilirler. Burada önemli olan kullanıcı tarafından ayarlanan (set edilen) iç sıcaklık değeridir.

Yazın soğutma yükünde iç kazançların , güneşten olan kazançlarının ve taze hava yükünün en büyük payı aldığı görülmektedir. Yazın iç ve dış sıcaklı değerleri arasındaki fark azdır. Bu nedenle iç sıcaklıktaki değişimler kazanca daha büyük oranda etkili olur.

Klima sistemlerinin yazın ortam nemini azaltma etkisi vardır. İstanbul gibi nemli iklimlerde mekanik klimatizasyonun en fazla hissedilen etkisi belki de soğutmadan çok , nemin azaltılmasına bağlıdır. Sistemin rejimine girinceye kadar olan dönemdeki çalışması sırasında bu yük çok etkilidir. Sistem rejimine girdikten sonra , sistem sadece iç ve dış nem kazançlarını karşılamaya çalışır ki rejim halindeki bu değer , duyulur ısı kazançları yanında  küçük kalır. İç  sıcaklığın 1 C azalması , duyulur ısı yükünü artırdığı kadar olmasa da gizli ısı yükünü de artırır.

Öneriler :

a-) İnsanların yazın kendini konforda hissettiği iç şartlar pek çok parametreye bağlıdır ve koşullara göre değişir.

b-) Sürekli kalınan ofis veya konut gibi ortamlarda 24 C ideal olmakla birlikte , yazın iç sıcaklığın 25 C değerine set edilmesi ekonomik ve uygun

bir seçimdir.

c-) Sürekli girilip çıkılan ve kısa süre kalınan yerlerde ise bu değer daha yukarı alınabilir. Burada dış sıcaklıkta 6 C mertebesinde bir fark yaratılması yeterlidir.

d-) Daha düşük sıcaklıklara yapılacak ayarlamalar, hem enerji tüketimini artıracaktır hem de hasta olma riskini yükseltecektir.